ABD – İRAN 2015 NÜKLEER ANLAŞMASI!
Sevgili okuyucularım;
ABD İRAN ile yapılmış olduğu VİYANA 2015 Nükleer anlaşmasından ABD, Başkan Donald Trump döneminde Uluslararası kapsamlı bir kural anlaşmasından çekildi ve İran’a petrol ihracatına kapsamlı yasaklar da dahil olmak üzere katı yaptırımlar uyguladı.
ABD, 2018’de Başkan Donald Trump döneminde Viyana Sözleşmesinden çekilmişti, İran o günden bu güne kadar, nükleer programındaki faaliyetlerini istikrarlı bir şekilde artırmıştı. Buna, İran’ın artık anlaşmaya uymaya zor olmadığı konusunda ısrar ettiği zenginleştirilmiş uranyum arzının artırılmasını hedeflemişti.
Buna karşılık İran, 2019’dan bu yana anlaşma kapsamındaki nükleer faaliyetlerine yönelik katı kısıtlamalara uymamaya başladı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından, 6 Kasım’da yapılan açıklamada, “Taraflar İran’la ilgili Ortak Kapsamlı Eylem Planı etrafındaki durumu ve Viyana müzakerelerini geri getirme olasılığını görüştüklerini. “Tüm tarafların hak ve çıkarlarının kapsamlı ortamını sağlamanın tek yolu yeni müzakerelerin başlatılması olmalıdır.” Görüşünde birleştikleri açıklandı.
ABD Başkanı Joe Biden, İran’ın anlaşmaya tekrar tam olarak uymaya başlaması halinde anlaşmaya geri dönmekle ilgilendiğini ifade etmişti.
Ancak Nisan ayında Viyana’da başlayan anlaşmayı imzalayan taraflar arasındaki görüşmeler, İran İslam Cumhuriyeti’nin haziran ayında İbrahim Reisi’nin cumhurbaşkanı seçmesi sonrasında yeniden askıya alınmıştı. Görüşmelerin 29 Kasım’ da tekrar başlaması bekleniyor. İbrahim Reisi İran Başkanı 4 Kasım’da İran’ın “hiçbir şekilde” geri çekilmeyeceğine söz verdi. Ancak İran, Washington’un yaptırımları kaldırması ve anlaşmaya geri dönmesi halinde uranyum zenginleştirme çabalarının ve diğer ihlallerin tersine çevrilebileceğini de belirtti.
İran, görüşmelere katılımı için, ABD’nin 2015 anlaşmasından bir daha çekilmeyeceğine dair güvence vermesini talep ediyor.
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Said Hatipzade, düzenlediği basın toplantısında, ABD’nin 2018’de anlaşmadan çekilmesine işaret ederek, ABD’nin dünya ve uluslararası haklarını ihlal edemeyeceğine ve bunun asla tekrarlanmayacağına dair garanti vermelidir.” Diyor.
Said Hatipzade, “Yaptırımlar kaldırılana kadar İran’ın “tazminat tedbirlerini” geri çekmeyeceğini” söyledi.
Baş müzakereci İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri Keni, nükleer anlaşma görüşmelerinin 4+1 ülkeleri arasında olacağını belirterek, “ABD ile müzakere yapmayacağız,” ancak “ABD’nin dünya ve uluslararası haklarını ihlal edemeyeceğine ve bunun asla tekrarlanmayacağına dair garanti vermesi gerektiğini.” Belirtiyor.
Bekleyelim görelim, İran’ın arzuladığı talebi ABD verecek mi?
Bu arada, ABD Başkanı Joe Biden seçim kampanyasındaki önemli sözünü yerine getirmek için, Demokrasi Destek Zirvesi’ne 100den fazla ülkenin katılacağını açıkladı.
İnsan hakları savunucuları bu zirvenin, Joe Biden tarafından planlanan etkinliğine davet edilen bazı otoriter eğilimlerle suçlanan dünya liderlerini cesaretlendireceği görüşünde olduklarını belirtiyorlar.
9-10 Aralık’ta gerçekleşecek zirve, Joe Biden’ın Şubat ayında dış politikayla ilgili ilk konuşmasında yaptığı açıklamanın bir teyidi. ABD’nin Çin ve Rusya liderliğindeki otoriter güçlere karşı mücadelede küresel liderliğe geri döndüğünün görüntüsü olarak görülmektedir.
Joe Biden’in davetlilerin ön listesini, zirveye sözüm ona, demokratik ülkelerin (Fransa ve İsveç gibi), Filipinler ve Polonya liderlerinin katılacağını gösteriyor. Orta Doğu, İsrail ve Irak davet edilen birkaç ülke arasında yer alacak galiba.
Bazı ABD Asyalı müttefikleri Japonya ve Güney Kore’yi zirveye davet ediyor. Tayland ve Vietnam davetli etmediği görülüyor..
Davet edilenler arasında Mısır ve Türkiye gibi önemli ABD’nin müttefikleri de yer alıyor. Daveti bilinmeyen ülkeleri merak ediyorum.
Ve ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price açıklamada, İran ile nükleer müzakerelerinin yedinci turunun 29 Kasım’da Avusturya’nın başkenti Viyana’da başlayacağını açıklıyor.
Sağlıklı yaşayın sağlıcakla kalın.