Sevgili okuyucularım;
Konu Ukrayna olsa da, ABD Başkanı Joe Biden boks kurallarını uygulamaya çalışmaktadır. “Sağ göstererek, sol yumruğu kullanmak” istiyor.
ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, Şubat ayından bu yana Kuzey Kore hükümeti ile iletişime geçmeye çalıştığı ancak bu çabalarına henüz bir karşılık alamadığı bir süreçte, bölgede tansiyonun yükselmesini önlemek için farklı yollardan Kuzey Kore’ye ulaşmaya çalıştığı bir gerçek. Kuzey Kore’nin nükleer silah ve balistik füze programları ABD’yi endişelendiriyor.
ABD Başkanı Jeo Biden’in temsilcisi Kerrin 14-15 Nisan 2021 tarihinde Şengay ve Kuzey kore seferine çıkıyor. “Konu Globel iklim çalışmalarının artırılması” gel de inan.
Diğer taraftan, ABD’nin rahatsızlığı, Rusya’nın yüksek seviyede Ukrayna sınırlarına taşıdığı savaş malzemeleri.
ABD Başkanı Jeo Biden geçtiğimiz Çarşamba akşamı V.Putin’ile görüşme yaparak, “Birleşmiş Milletler Teşkilatının Ukrayna’nın arazi bütünlüğünün korunması endişelerini ileterek, bölgede gerginliğin azaltılmasını” “ Kırım ve Ukrayna ile serhat hudutlarında Rus askeri birliklerin konuşlandırılması rahatsızlık yaratmaktadır” “Rusya’nın Ukrayna’ya yapacağı askeri saldırı halinde kesinlikle Ukrayna’nın savunulacağını” bildiriyor.
Jeo Biden Rusya ile iyi ilişkiler kurmaya çalıştıklarını ABD ve RUSYA’nın karşılaştıkları problemleri yakın zamanda üçüncü bir ülkede müzakere etmek üzere zirve yapılmasını da teklif ediyor.
Trump döneminde ABD’nin Küresel Globel iklim çalışmalarından çekilinmiş olduğunu, NATO ve BM faaliyetlerine de alınan kısmi destek düşüncelerini masaya yatırarak ameliyata tabi tutuklarını açıklamaktadır.
Bilinken, Bürükselde yaptığı açıklamasında Pazartesi günü NATO Genel Sekreteri Yens Stoltenberg ile yapacağı görüşmede ABD’nin NATO’ya olan iş birliğini artıracaklarını ve Transatlantik iş birliğini daha güçlü hale getireceklerini bildirerek, Rusya’nın Ukrayna hudut boyundaki oluşturduğu askeri yığınak karşısında NATO ile birlikte Ukrayna’nın yanında olacakları açıkça teyit ediyor.
ABD neden kara denize yönlendirdiği tam donanımlı iki savaş gemisini geri çektiğini yorumlarsak, başta Montro antlaşması, Kuzey Kore olgusu ve Rusyanın yüksek sesle uyarısı etken olmuş olabilir mi? Ne dersiniz.
. Rusya bir yandan NATO diğer yandan AB’yi kıskaca almak istiyor. ABD ile güç kullanım çekişme ve mücadele stratejisi güdüle dursun,
16 Nisan’da 2 tam donanımlı Rus Savaş gemisi Boğazlardan geçerek Ak Denize doğru yol alıyor! Hayda, hayırlısı.
Türkiye anahtar ülke durumunda kalıyor. Bir yandan Ukrayna ve Rusya ile iyi ilişkilere sahip olan Türkiye diğer yandan NATO üyesi olma niteliğini taşıyor. Savaş Stratejisi deneyimlerine sahip, Boğazlar gibi stratejik bölgelere de sahip olması, çok boyutlu pozisyon taşıması sebebiyle arabulucu bir Misyonu en iyi üstlenebilir bir ülke konumunda kalıyor.
Bu arada Ukrayna cephesinden gelen seslerde; Dokuz ay önce Rus yanlıları tarafından özerk bölge ilan edilen ve Lugansk Halk Cumhuriyeti adı verilen Donbass’ta ilan edilen ateşkesin bittiği açıklanmıştı.
Ukrayna hükûmeti, Kırım’ın işgalden kurtarılması kapsamında savaşa hazırlık anlamına gelen askerî güvenlik stratejisini kabul etti. Buna rağmen, “Savaş istemediyini” ve “Konumun diplomatik ve siyasi yollarla halline açık olduklarını” belirtiyor.
Rusya Batının silahlı kuvvetlerini çekme isteğini ret ediyor. Rusya sözcüsü Dmitri Peskov “Savaş söz konusu olamaz, beraberinde Ukrayna’nın Doğusunda yaşayan Rus dili konuşan insanların baskı altında kalmalarına müsaade verilemeyeceğini” belirtiyor. Çelişkilerle dolu Senaryo!
İngiltere Dış İşleri Bakanı yaptığı açıklamada, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskinin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ı Donbas’daki son durum hakkında bilgilendirdiğini açıklıyor.
Cumhur Başkanı Recep Tayip Erdoğan’la İstanbul’da bir araya gelen Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Türkiye ziyareti öncesi basına açıklama yaparak, “ Türkiye silahlı kuvvetlerinin dünyanın en güçlü ordularından biri olduğunu ifade ederek,” Bölgede Türkiye olmadan hiç bir şey yapılamaz” diyor. Ziyareti ile Türkiye’den tam destek alarak dönüyor.
Ülke olarak ateş çemberinin içerisinde sayılırız. Ülkemizin üç tarafının Denizlerle çevrili olması Montro ve Lozan antlaşmaları bu ateşi söndürmeye yeter de artarda. Sırtımızın okşanarak ateşin içine sürüklenmekten kaçınmalıyız.
Sağlıklı yaşayarak, Sağlıklı düşünerek, Sağlıcakla kalın.