Denizli’de bir araya gelen Egeli 7 Radyo yaptıkları açıklamada şunları söylediler;
“Merkezi İstanbul’da bulunan Mesam-Müyap-Müyorbir vs. her gün yeni yeni kurulan bir sürü dernekler ,”Telif bedeli “altında bizlere kan kusturuyor.”
“Yaptıkları tek yönlü ve bilgisayar ortamında yaptıkları “İZİNSİZ KAYITLAR“ yüzünden bizler adliye koridorlarında sürünüyoruz. Bu dernekler bizim rızamız olmaksızın, bizlerden sorumlu RTÜK’ten ve Cumhuriyet Savcılığından izin almaksızın kayıt yapıyorlar. Sonra bizleri Cumhuriyet savcılarına şikâyet ediyorlar. Biz Radyo ve Televizyon sahiplerini korkutarak, anlaşma önerisi için de yıllık 40-50 bin TL gibi astronomik paralar talep ediyorlar. Karşımızdaki avukatlar ordusu tarafından resmen taciz ediliyoruz. Karşımızdaki avukat. “Sana mahkemede dava açarız, hapis yatarsınız. Bunun cezası 1 ile 3 yıl hapis” diye bizleri resmen tehdit ediyorlar. Şu anda bu Derneklerin sayısı 6 tane ve hepsi de para hırsıyla üstümüze saldırıyorlar. Bu derneklerin haricen yaptıkları kayıtlarla resmen bunaldık” diyerek seslerini duyurmaya çalışan Radyo ve Televizyon sahipleri açıklamalarının devamında şunları söylediler.
“Ulusal Radyo ve Televizyonlarla bir tutularak zulme dönüşen istenen telif rakamları ile karşı karşıyayız. Hükümetimizin, tüm siyasi partilerin bu sorunumuza el atarak hakkaniyetli köklü bir çözüme kavuşturmalarını bekliyoruz. Bizim bağlı olduğumuz kurum RTÜK. Bizler her ay RTÜK’e reklam payı ödüyoruz. Meslek Birlikleri de RTÜK ile diyalog kursun, bizlerin RTÜK’e ödediği reklam payına yerel Radyo ve TV’lere %1 pay, Ulusal radyolara da %2 pay eklensin ve sorun kökünden çözülsün bizim tavsiyemiz budur, artık mahkeme koridorlarında sürümekten yorulduk” dediler.
ŞU AN TAM BİR ZULÜM YAŞIYORUZ.
Bugün ki ekonomik şartlar altında ezilen ve desteklenmeyen 1034 olan Radyo sayısı 587 ’ye, 340 yerel TV sayısı ise 65’e düştü. Biz radyo sahipleri büyük paralar kazanamıyoruz, şu anda pek çok radyo istasyonu personel çalıştıramıyor nasıl çalıştırsın ki. Asgari ücreti 17.500 TL, bir kişinin SGK pirimi 7.500 TL. Buna karşılık pek çok radyo mevcut ekonomik tablo gereği ilan-reklam alamıyor, Radyolarda 2- 3 reklam dönüyor. Bu para ile elektrik parasını zor karşılıyoruz.
Şu asla unutulmamalıdır ki; Radyolar kamu görevi yaparlar, STK’lar, siyasi partiler ve halkımızdan kişiler canlı bağlantılarla programlara katılır ve görüşlerini dile getirirler. Günde on kuşak radyoların haber bültenleri yayınlanır.
TGF; RADYOLARIN SUSTURULMASI BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE DE AYKIRIDIR.
Türkiye’nin en büyük basın meslek örgütü olan Türkiye Gazeteciler Federasyonu da (TGF) konuyla ilgili açıklamasında şu görüşlere yer verdi.
“ Tıpkı yerel gazetelerin düşmüş olduğu bu durumun aynısını maalesef bugün Radyo ve TV’ler yaşıyor. 1034 olan Radyo sayısı 587 ’ye, 340 yerel TV sayısı ise 65’e düşmüş ve bir takım meslek örgütleri haksız kazanç elde etmek için Radyo ve TV’leri kıskaca almış RTÜK’te buna sessiz kalmıştır. Kendilerine çıkar sağlamak amacıyla haksız kayıtlar yaparak Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunan bu örgütlerin amacı Radyo ve TV’leri mağdur edip telif adı altında haksız kazanç elde etmektir. Bu yolla kamu görevi üstlenen radyo ve TV’lerde Halkın sesini, STK’ların sesini ve aynı zamanda siyasilerin sesini kısma politikası işlenmektedir. Bir an önce Cumhurbaşkanlığımız, İletişi Başkanlığı, Siyasi Parti Grupları ve RTÜK’ün konuya el atmaları, Radyo ve TV sahiplerinin bu mağduriyetlerinin giderilmesi hususunu dikkate almalarını istiyoruz. Çünkü Radyolar halkın sesidir, halkın nefesidir, bu nefes kesilmesin” denildi.
Ayrıca, Denizli’de bir araya gelen Egeli Radyo ve TV sahiplerinin toplantısına; İskender Doğan (Doğus Radyo), İbrahim Uzun (Sembol FM), Mustafa Duyar (Bergama Best FM), Can Göçgün (Radyo 35), Ercan Uysal (Ege Fm radyo), Alaettin Yakın (Türkiye Gazeteciler Federasyonu Yönetim Krl. Üyesi), katıldı. Ayrıca Egeli Radyo Tv Medya Yayıncılar Derneğinin kuruluşu da gerçekleştirildi.