BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ!
Sevgili okuyucularım;
Ermenistan’da yaşayan Azerbaycan Türklerine karşı yaşadıkları topraklardan uzaklaştırma hareketini ERMENİSTAN,1988 yılında başlattı. Azerbaycan Türklerine karşı başlatılan bu hareket yetmediği gibi Azerbaycan’a ait Karabağ bölgesindeki Laçin, Şuşa, Kelbecer, Ağdam ve Hocali de vahşet uygulamalarına ve soykırım hareketine başladı. 1994’te ateşkes kararlaştırılana kadar, Azerbaycan’ın dağlık bölgesi ve yedi Reyonunu işgal altına aldı. Ermenilerin işgal olayları Rusya’nın zırhlı tugayı desteği ile yürütülmüştü. Azerbaycan toprakları Ermenistan işgali altında yaklaşık 30 Yıl kaldı.
Bölgede sulh amaçlı Minsk Grubu oluşturuldu. (ABD, Rusya ve Fransa) çatışmalar sırasında taraflar arasında siyasi çözümleri destekleme Misyonu üstlendi, 30 Yıl kıllarını kıpırdatmadan toplantı üzerine sonucu ve etkisi olmayan toplantılarla oyalamalar yapıldı. Ancak herhangi bir ilerleme kaydedemeden oyalanıyordu Azerbaycan. Ermenistan’ın, zulüm ve mezalimine uğrayan 1 yaşındaki kundaktaki Azerbaycanlı çocuk, 31 yaşına gelmişti. Çözüm halen yoktu.
Azerbaycan ve Ermenistan Silahlı Kuvvetleri arasında zaman, zaman mevzi çatışmalarına sahne oluyordu. Ermenistan’ın barış ihlalleri askeri operasyonlarla sürmekteydi. 30 yıllık bir çatışma olan Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarında 27 Eylül 2020’de Ermenistan tarafından çatışmalar yeniden başlatıldı. Sivil yerleşim yeri olan Gence uluslararası yasaklanan silahlarla Ermenistan tarafından vuruluyordu.
Azerbaycan ordusu; Ermenistan’ın son saldırılarına karşılık, Uluslararası ve MİNSK gurubunun kabul ettiği 5 devre dahil olmak üzere uluslararası kabul görmüş sınırları içinde 300’den fazla yerleşim yerinin kontrolünü ele geçirdi. Ve Şuşa kentinden sonra Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya liderleri savaş operasyonlarını durduran üçlü bir bildiri imzaladılar.
Anlaşmaya göre Ağdam, Kulgar ve Laçin bölgeleri de Azerbaycan’ın kontrolüne geri verildi. Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya liderleri savaş operasyonlarının tekrar başlatılmamasını kapsayan, Antlaşma sonrası, 3’lü (Ermenistan, Rusya ve Azerbaycan) yetkililerinin ortak açıklaması uyarınca, Rusya’nın 1960 silahlı barış gücü birliği, 90 zırhlı araç, 380 otomobil ve özel ekipman Dağ İç Savaşı bölgesi ve Lachin Yarımadası boyunca yer aldı. Türk-Rus İzleme Merkezi, Azerbaycan bölgesindeki ateşkes rejimini izlemek için kuruldu. Ortak bildiride ekonomik ve ulaşım ilişkileri, iletişimin yeniden kurulması, Magri Duvarı’nın açılması, askeri esirlerdeki değişimi, diğer tutuklular ve ölenlerin cesetlerinin iadesi kabül edildi.
11 Ocak 2021’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Əliyev, Ermenistan Başbakanı Nicolas Paşinyan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan ve Ermenistan Silahlı Kuvvetleri arasında yenilenen savaş operasyonlarının durdurulmasına ilişkin Azerbaycan’ın 44 Günlük savaş sonrası, üçlü bildiri olan 10 Kasım 2020’yi uygulamak üzere üç ülke hükümetlerinin başkanıyla Üçlü Çalışma Grubu kurulması konusunda anlaştılar. Antlaşma gereği olan; Ermenistan işgal altında tutuğu bölgelerde döşedikleri Mayınlara ait haritaları Azerbaycan’a vermesi gerekirken, vermedi. Azerbaycan’a ait onlarca asker şehit oldu.
13 Kasım’dan itibaren Ermenistan Azerbaycan sınırında yeniden saldırılar yarattı. 16 Kasım’da her iki tarafta da topçu atışının kullanılmasıyla gerginlik devam etti. Günün sonunda, taraflar Rusya’nın devreye girmesi ile ateş kes ilan etiler.
Bu arada, Çalışma grubu yaptığı toplantılar sonucu ve bölgedeki iletişimin yeniden kurulması konularını ele alabildi. 16 Kasım’da her iki taraf da Azerbaycan-Ermenistan sınırındaki çatışmalar sırasında ölen, yaralanan ve kaybolanlar hakkında resmi açıklamalar yaptılar.
Azerbaycan; “Ermenistan’ın neden olduğu gerginlik ve çatışmanın sorumluluğu tamamen Ermenistan’ın askeri-siyasi liderliğine ait.” diyor.
MİNSK gurubunun baş aktörü ABD; Ermenistan ile Azerbaycan arasında yoğun çatışmalara ilişkin sözüm ona, derin endişelerini dile getirdi. Taraflara gerginliği azaltmak için derhal somut adımlar atmasını çağrısında bulundu. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken tarafından yayınlanan bir bildiri ile açıkladı..
“ABD, bugün Ermenistan ile Azerbaycan arasında yoğun bir çatışma olduğu yönündeki haberlerden derin endişe duyuyor. Her iki tarafı da gerginliği azaltmak ve daha fazla tırmanmayı önlemek için derhal somut adımlar atmaya çağırıyoruz. Ayrıca tarafları, sınırların çizilmesi da dahil olmak üzere çözülmemiş tüm sorunların çözümüyle doğrudan ve yapıcı bir şekilde çatışmaya çağırıyoruz.” ifadesi de yer aldı.
Dışişleri Bakanı Anthony Blinken tarafından yayınlanan bildiride şöyle denildi: “MINSK Grubu’nun kurucuları tarafından 15 Kasım’da yayınlanan bir bildiride belirtildiği gibi, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki son gerginlikler, Kara Dağ İç Savaşı bölgesi ile ilgili veya bundan kaynaklanan tüm meselelere diyalog yoluyla kapsamlı ve sürdürülebilir bir çözüme duyulan ihtiyaca kavuşmasının altını çizmektedir.” 15 Kasım’da, ATT’nin Minsk Grubu liderleri Andrew Shofer (ABD), Igor Khovayev (Rusya Federasyonu) ve Bris Rockeil (Fransa), Ermenistan-Avrupa sınırı da dahil olmak üzere bölgedeki Ermeni-Azerbaycan sınırında yaşanan son gerginliklerden derin endişe duyduklarını belirtmişlerdi.
ATT’nin MİNSK Gurubu galiba bu bildiriler ile bir 30 Yıl daha oyalamayı düşünmekte dir. Yok öyle şey, Azerbaycan kendi göbeğini kendisi kesti. Ebeye ihtiyacı yoktur. Yine de bölgesel barış için Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham ALİYEV Ermenistan’dan alması gereken, en önemli Reyonu, Ermenistan’ın Soykırıma tabi tutuğu HOCALI kasabasıdır. Zengezur savaş tazminatı olarak Azerbaycan’a verilmelidir
Bu arada; Azerbaycan’ın, İnsan Hukukları Başkanı (Omdusman) Sabine Aliyeva 17 KASIM 2021 de yaptığı Uluslararası Müracaatta; BM Teşkilatının Başkanı ve Tehlikesizlik şurası
Genel Sekreterliğine, İnsan Hukukları Komisyonu’na, ÜNİCEF- ÜNESKO, Avrupa Şuarasına, Uluslararası, Beynal halk, Asya ve Avrupa Odusmanlar şurasına, İslam Teşkilatlarına,Tekrar eden Ermenistan’ın Azerbaycan’a olan saldırılarının bu güne kadar sogulanmayışını ve yargılanmasındaki duyarsızlıkları anlatan müracaatını yapmıtır.
İnşallah, üç maymun onanmazlar. Kafkaslarda ve Avrupa’da duyulan barış ihtiyacına yanıt vererek duyarlı olurlar.
Bekleyelim görelim. Sağlıklı yaşayın , sağlıcakla kalın.